Sunday, May 28, 2006

sen tanri misin?


QM Posted by Picasa Miska asla ve katiyen kendi su kabindan su icmeyen bi yaratiktir. Su kabina konan su sadece buharlasmakta ve tozlanmakta ama hic bir sekilde Miska tarafindan tuketilmemektedir. Sabah 8e dogru kulagimin dibinde en tiz sesiyle miyavlamaya baslar. Bu bir "kalk da muslugu ac" borusudur. Miska'nin kolesi olarak muslugu acmak boynumuzun borcu tabi. Ama Miska bana muslugu actirir da ben de onun en ozel pozlarini burda ifsa etmem mi? Ederim tabi. Kolenin intikamidir bu Miska bey. Sen orda likir likir su icerken ben seni cekmekteydim. Oh olsun! Daha neler yapicam ben sana, gorursun sen.

Tuesday, May 23, 2006

Bush dunyayi selamliyor


QM Posted by Picasa

Monday, May 22, 2006

Ooops, biraz ciddiyet

Danistay binasina yapilan saldiri Turkiye'de kendini "laik" olarak tanimlayan kesimleri biraraya getirme islevi gordu. Soz konusu "laik" kesimler politik rakiplerini (belki de politik dusmanlarini) siyasal islam olarak tanimlamakta ve yuruttukleri mucadelenin TC devletinin kurulusundan itibaren var olan ana kutuplasmanin aydinlik tarafini temsil ettigini dusunmekteler. Laik cevreler, Danistay'a yapilan silahli saldirinin cumhuriyetin laik bir unsuru olduguna inandiklari bir kuruma yapilan "haince" bir saldiri olup dipte yatan ve hic bir zaman uyumayan yobazlik dusmaninin karanlik yuzunu yeniden gosterdigi seklinde yorumluyorlar. Bu saldiri unutmaya basladigimiz cumhuriyetin varolus gerekcesini bize hatirlatmali, yeniden butunlesmeliyiz, uyanik olmali ve siyasal islami kucumsememeliyiz. Inandiklari hikaye bu.

Katilmiyorum seker, cunku bu hikaye yanlis. Ajitatif olmak istemem, ama ajitatif olmadan demek istediklerimi nasil anlatacagimi bilmiyorum, o yuzden ajitasyon olacak biraz, kusura bakilmasin. Danistay "laik" bir kurum degildir. Kendisi demokratik olmayan bir devletin (Mahir Cayan olsa "gizli fasist" derdi, Ibrahim Kaypakkaya'nin ne diyecegini soylersem bu blogu RTUK kapatir) mahkemesidir. Turkiye ordusu "laik" bir ordu degildir, demokratik olmayan bir devletin silahli koruma gucudur. Eger biraz muhalif bir tavriniz varsa, mevcut TC devletine karsi olan konumumuzu tanimlarken onun kendisini tanimlamakta kullandigi sifatlari ("laik" gibi) kullanirken dikkat etmeniz gerek. Her zaman icin kapida bekleyen tehlike, demokratik olmayan bir olusumun parcasi olmaktir.

Bana kalirsa, Turkiye cografyasinda gercek mucadele TC devleti ile halki arasindadir. Halki Lenin gibi tanimliyorum: cikarlari (demokratik) devrimden yana olan toplumsal katmanlar. Danistay saldirisi savunmuyorum, ama bu kendimi TC devletinin saflarina atmama neden degil. Siyasal Islam sadece Turkiye'de degil tum dunyada ezilenlerin sesi olmaya aday. Ve, ne kadar "laik-aydinlikci" olsak da, ezilenlere sirtimizi donemeyiz.

Tuesday, May 16, 2006

Miska


QM Posted by Picasa Tanistiriyim miska. Ben onu poz verdirmeye zorlarken kendisi uyumaya calismakta. Cok sekerdir kendisi ablasi. Pek fotojenik deil ama galiba. Hadi kaynasin bakiyim.

Monday, May 15, 2006

Nooldu Fener?

Sonsuz bi keyif icersindeyim. Hakan Sukur'un deyimiyle, "dunyadan kopmus bi vaziyetteyim". Hem de bi galatarasayli bile degilim. Fener ne oldu simdi? Haftalar oncesinden kendini sampiyon ilan etmekle, hic bitmesini istemedigimiz super lig'in patronu pozlariyla sampiyon olunmuyormus dimi? Oh be! Bi de su var: mactan once fener berabere kalacak, galatasaray kazanacak dediydim. QM dediydi dersiniz diye diyorum simdi. Su anda sorulan Telegol adli super futbol programindaki harika soru: "Fener mi sampiyon olamadi yoksa Galatasaray mi sampiyon oldu?" Yaa futbol nasil sevilmez ki? Insani dusunmeye iten bi spor.
***
Dolce Vita tarzi dekadant bi yasamin kollarina kendimi birakmis durumdayim. Anlatsam beni seven milyonlar sevmekten vazgecebilirler. Anlatmiyorum o yuzden.
***
Babamin bi sozu var: En hakiki mursit, manavci hursit. Kemalizmi sindirmis bi babam var. Mutluyum.
***
Su donemde hep geyik yapmak istiyorum. Hep ciddi seyler okuyup konusmak yorucuymus.

Sunday, May 07, 2006

Ortaya bi karışık

Haftasonu Taksim Roxy'e gittim. İlk gidişimdi, bi daha kesin gitmem (belki giderim yalan söyledim). 30 milyon giriş ücreti, ayıptır söylemesi. Kapıda 'çüşş!' diyecektim, bodyguard'lar cok ürkütücüydü, içimden dedim. Müzikler oradan buradan pek bi kimliksiz. Gelen kitle de öyleydi, her tip insanı bulmak mümkündü. Aman zaten kimlik dediğin ne ki, bugün var yarın yok, bu konuda çok da ısrar etmemek gerek. Bi de kimlik kartımı kaybetmişim, burdan söyleyeyim, hükümsüzdür. Pasaportumu yenilemem için yeniden çıkartmam lazım sanırım, dertlerin en güzeli.
***
Bi yaz planı yapmam lazım. Nerde ne ne zaman var. Siz sevgili milyonlarca takipçilerim, evet siz sessiz çoğunluk, siz bişeyler önerseniz, bi akıl verseniz şu QM kulunuza. En güzel öneride bulunana QM'den dörtlü çaydanlık seti bi minifırın bi adet 'Hiroshima Mon Amour' dvd'si ve son olarak bi de Isaac Deutscher'in 'Stalin' adlı biyografik eseri. (Verilecek ödüllerde esneklik payı vardır, kazananın talepleri dikkate alınabilecektir.)
***
Dünyevi hiç bi şey kutsal değildir, dünyevi olmayan hiç bi şey yoktur. İstediğim taktirde aforizmik pırtlamalar yapıp göz boyayabilirim, zorlamayın beni buna.
***
Şansal ile Erman adlı müthiş ikili arasındaki esrarengiz muhabbetlerin seyri takip edilemez bi rota çizer, biz sıradan seyircileri afallatır. Erman hoca Fener-Kayseri maçı için 'pozisyon' yorumluyor. En nihayetinde diyeceği şey, 'işte bu penaltı çünkü bilmem kaç kusurlu hareketten biri bu' gibi bişey. Anelka'ya faul yapıldı ben gördüm, kahretsin ki penaltı. Erman lafa giriyor: 'İşte Kayserili futlbolcu Anelka'nin yolunu kesiyor. PKK var ya, o da yol kesiyor ya, arabaları durduruyor filan. Bu da aynı hesap.' Nasıl aynı hesap ya? Anelka'ya faul yapan oyuncu Kayserispor'lu değil de Diyarbakırspor'lu olsaydı görürdün Erman'cım aynı hesap mı değil mi?
***
Bi şarkı var, irem diye temiz yüzlü boş bakışlı bi kız söylüyor. o şarkının adı 'hayalet sevgilim' mi yoksa 'hayal et sevgilim' mi? türlü rivayetler var, kafam allak buldu. depresyona gireceğim. biri söylesin.

Thursday, May 04, 2006

Istanbul bi sehirdir, tam manasıyla, oyledir

QM gazetecilere verdiği demecte 'yaptıgım isle anılmak istiyorum, magazine malzeme olmayacagım' dedı. Gazetecılerın QM'ın su aralar yaptıgı hıc bı halt olmadıgını, Istanbul'a dondugu su gunden ıtıbaren bos bos gezmekten baska bı seyı olmadıgını hatırlatmaları uzerıne QM'ın 'a bak o da dogru yav' seklınde bı ıfade takındıgı ve 'oyleyse sanat ıcın ne yapmam? yenı teklıflere acıgım' dedıgı bildirildi.
***
Bi insanın tum paper'ları A gelmez kı canım, sevgılı hocalar buyuk profesorlar, benı sımartıyorsunuz. Insan bı paper'a A eksi fılan verir, hırs yaptırır. Siz de hic pedagojik kırbaclama, havuc taktigi fılan bılmıyorsunuz aaa.
***
Number 1 ızlıyorum, klıp fılan var televızyonda. Shakıra kalcasını savuruyo yıne, Gulsen part-tıme boksor olmus, JLO yıne klıp guzelı. Hepsi sok seker sok. Bi de Genc Bakıs diye bi program vardı. Mekan Koc Univerisitesi. Arada Ahmet Hakan ninni gibi sakin sakin konusuyordu, hic mi sinirlenmez bu amca acaba? Ismet Berkan 'lan Ahmet sen ruya goruyon, senin cennetinde yasamıyoz biz' tadında cıkıslarda bulundu. Ona bile 'Ismetcim oyle degil, bak boyle' minvalinde adam akıllı yanıt verme gayretini korudu. Altan kardesler var ya, onların minik olanı da vardı programda (Mehmet adı, evet). 'burası universite ben de universite hocasıyım' seklinde bir kimlik hatırlatmasında bulundu Koc Universitesi ogrencilerine. Cokca azarladı, dogru duzgun bi sey de demedi. Genc Baktık dunyaya, ne demekse.
***
Miska diye bi kedim var, kendisi 6 kilodan fazla cekmektedir. demem o ki, biscuit'in dum dum'unu dover, mathy'nin sibel'i konusunda garanti veremem ama, alkolik bisey o, sagı solu belli olmaz. ama hepimiz bilmekteyiz ki, dayak cozum deil, miska da bunun farkında, sahibinin kedisi tabi. Onunla oynuycam. Tırnakları uzamıs, freddy crueger olmus, ya ben onları kesicem ya da onlar beni.
***
Bogazıcı dıye bı okul var, kendisi universite olur. Oraya da gidecem. Bi hoca var onu gorucem.

Monday, May 01, 2006

Fedakarlik ustune gercek olma ihtimali olmayan hikaye

Kadin son derece aglamakliydi. QM bildigi tum hunerleri ve gonul alma taktiklerini kullanmasina ragmen kadinin hissettigi ic burkuntusu ile karisik mide bulantisini hafifletememisti. Kadin kusmamaliydi, her yer batacakti, QM ise gece vakti temizlik yapmak istemiyordu tabi haliyle. Son bi fedakarlik, son bi cozum vardi henuz basvurmadigi. Ve simdi sira o taktige basvurmak sirasiydi. QM soze girdi: "Evet canim, ben mukemmelim her acidan, ama su var: kimse benim kadar mukemmel olmak zorunda degil. Yani dunya boyle, esit degiliz iste. Ama allah kuran evliya yedi melekler guclerini birlestiritip beni carpsinlar, soz veriyorum sana, iliskimizin selameti acisindan ben senin seviyene inecegim bundan sonra. Mukemmel degilmisim gibi yapicam" Kadinin gozlerinde bi anlik parilti olustu: "Hakikaten bunu benim icin yapar misin QM? Benim seviyeme, taaa oralara kadar inecek misin?" QM zamaninda maden iscisi olarak calismisti, cok derinlere kadar inebilirdi. "Inecegim evet, senin icin, sirf senin icin" diyebildi. Kadin cok huzur doldu, sarildilar, ve sonsuza kadar mutsuz yasadilar.

Oyle dudak bukup hor gozle bakma
Birak kucuk daglar yerinde dursun

1996 yilinda bi trabzon-fener maci vardi. 5 mayis'ti hatta tarih. Her trabzon taraftarinin yureginde onulmaz yaralar acmis bi mac olup, fener nefretimizi doruklara cikartmistir. Mactan sonra trabzon formami giyip apartmanin arka bahcesinde hirsimi toptan ve topun carptigi duvardan cikarmaya calismistim. Annemler yukardan beni izliyordu. Icimden "trabzon'da oynasam, su takimi sampiyon yapsam" hesaplari yapiyordum. Ama o yilda bile secmeler icin yasim cok genc sayilmazdi, bi de baska bi takimda oynuyodum zaten. Mactan sonra 2 gun konusmamistim, annemler bir ara hic konusmayacagimi sanmisti. Sonra konustum tabi, ama akici konusamadim hic bi zaman, boyle bi tutukluk "aman be konussam ne olacak trabzon yenildikten sonra" gibi bir his hic yakami birakmadi. Ah fener ah! Fener adi bi takimdir, olmasa ligimiz bisey kaybetmez kazanir. Bu sene yine yendiler bizi, bu nasil biseydir, nasil bi kaderdir? Yoksa felsefe olayini filan birakip trabzona teknik direktor mu olsam? Fener ah ah, sen ne belali biseysin, ufurukculerin buyuculerin takimi seni!

Bi de bugun 1 Mayis. Bahar bayrami degil, isci bayrami canim. Bahari kutliycaz seninle sonra soz, once bizim cocuklar bi taksim meydanini zorlasin, biraz turk polisinin coplarini tatsinlar. Dunyanin tum komunistleri, anarsistleri, ezilen halklari ve devrimci siniflari birlesse dunyayi titretse... Evet evet ruya bu, gercek olamaz.

a href="http://www.justforeignpolicy.org/iraq/iraqdeaths.html">Just Foreign Policy Iraqi Death Estimator