Thursday, June 14, 2007

Secimler

Televizyonlarda kahve kahve sokak sokak dolasip "halkin secim nabzini" tutma niyetiyle yola cikan programlardan edindigim ilk izlenim, oy'unu hangi parti veya kisiye verecegini ayan beyan soylemek konusunda Turk halkinin rahatsiz bir tavir sergiledigidir. Sanirim, oy'unu hangi yonde kullanacagini ifsa etmede sergilenen gonulsuzluk, bu tip bir ifsanin kisisel yasami kamuoyu ile olcusuzce paylasmanin kabul edilemez oldugu yonundeki genel toplumsal yarginin bir uzantisi olarak aciklanabilir. Halkimiz secimlerde tutacagi "taraf"in kamusal bir mesele olmadigina kani olmus olmali ki, bu hususu kendine saklama yolunu tercih ediyor. Secimlerin ideal bir kamusal eylem oldugu dusunuldugunde halkimizin sergiledigi oy'unun rotasini aciklama gonulsuzlugu paradoksal bir durum olarak nitelenebilir. Bu gonulsuzlugun altinda bir cesit "fislenme" korkusu, aciklayacagi partinin iktidar olmamasi halinde yasayabilecegi muhtemel baskilardan urkme gibi nedenler aranabilir belki de.

Ben oy'umu nereye atacagimi soylemekte bir beis gormuyorum. Sol'un ortak Istanbul (2. bolge) adayi olarak aciklanan
Baskin Oran'a gidecek benim oy'um. Turkiye'de sosyalist sol'un iyice kan kaybina ugradigi su donemde tek kisiyle dahi olsa parlamentoda temsil edilebilmek ufak da olsa bir "oh" cekmemize vesile olabilir.

Wednesday, June 06, 2007

Yatagini sasiran kedi

Otoyolun ortasinda bir kedi yatiyordu
Keske uyuyor olsaydi

Sunday, June 03, 2007

Yasli ve hamile gazilere yer veriniz

Hastalik tekellesti artik. Bu hafta icinde babamin eski bir arkadasini da kanserden kaybettik. Akciger kanseri. Ma-aile cenazesine gittik. Istanbul'un biraz disinda Silivri civarindaymis bu basimiz sagolsun amcamizin memleketi olan minik koy. Rahmetli'nin yasini tutmak da haremlik selamlik bir mekan ayrimina tabiydi, pek tabii. Kadinlar bir evde toplanmis, toplu bir dert alisverisi ile hasir nesir olmaktalardi, annemi derhal oraya havale ettik. Babamla ben koyun camisinde biraz turlayip musalla tasi uzerinde yatmakta olan tabutu kacamak gozlerle izledikten sonra cenaze namazini beklemek uzere kahveye gectik. Olabildigince pis bardaklarla caylarimizi icerken rahmetli amcamizin yakin akraba es dostuyla muhabbete daldik. Havada oyle yuklu bir matem havasi yoktu. Birkac "ya rahmetli de cok iyi adamdi" laflamalarindan sonra bi miktar siyaset (AKP versus CHP: the biggest round of the republic) ve ardindan olabildigince bel alti unsurlara dogru kaba bir seyir izledi muhabbet. Rahmetlinin yakin bir arkadasi esinden ayrilali 2 yil olmus, evinde 2 aylik araliklarla kafkas kokenli temizlikci kadinlar calistirarak her turlu "isini goruyomus". Cenazede miyiz, yoksa raki sofrasinda mi bi an karisti gitti. Raki reklami var ya "Turklerin icmek icin nedeni yok" sloganli...Ha iste, ona benzer bi durum yasadik. "Turklerin matem icin nedeni yok".

Ben babam ve bikac munafik cenaze namazina katilmadik. Zaten fark ettim ki hic dua bilmiyorum. Subhaneke okuyayim dedim, "Subhaneke allahumme salli"de takiliyorum, sonrasi yok. Uzaktan cami avlusunda toplanmis ahaliyi izledik. Bu tip durumlarda aykiri davranmak adetim degildir. Gelenek namaza kilinmasi ise kilarim, killik yapmam, onlar bana uysun ya demem. Bin yillik gelenek ile gorenek ile sinir savasina girmem. Zira kazanamam, kazansam da isin odulu o mucadeleye degmez. Ortada bi odul varsa tabi.

Cami namazindan sonra tabutun topraga defnedilmesi icin harekete gecildi. Uzun bir kuyrukla elden ele tasindi rahmetli, kisa bir yuruyusle koy mezarligina ulastik. Imam ezan okudu, rahmetlinin iki cocugu ve esi kipkirmizi olmustu aglamaktan. Naas mezara yerlestirildikten sonra, mezarin etrafindaki 10 15 kurek el degistire degistire kullanilarak uzeri toprakla ortuldu.

Benimkiler olumden cok korkar. Babam "madem olucez niye geldik ki dunyaya, ustteki resmen bizimle oynuyor, gencecik adam gitti iste" diyerek dert yandi, "ustteki"ne gonul koydu. Annem de yatistirmaya calisti, "bak ne guzel seyler gordun iki tane aslan gibi oglun var" dedi. Aslanlardan biri ben oluyorum. Heyt be yavrum aslan parcasi. Ben olumden degil de yaslanmaktan korkuyorum, elden ayaktan dusmekten.

Cok cabucak unuttuk sonra cenazeyi, ya da unutur gibi yaptik.

Ne demis sair?

Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.

a href="http://www.justforeignpolicy.org/iraq/iraqdeaths.html">Just Foreign Policy Iraqi Death Estimator