Nikey
Simdi bu garip kulunuz fransizca belasiyla bogusmaktadir. Bu fransizca oyle bir dildir ki, 4 tane gecmis zaman kipi vardir. Her biri sondan-ortadan farkli eklemelerle duzenlenerek nadide kelimeler once sekilden sekle sonrasinda ise ruyama girmektedir. Ogreneceksin dediler, kiz vermediler? yok yok oyle degil. Aksi takdirde, doktora bitmez dediler. Hevesliydim baslarda. Fransiz filozoflari fransizca aslindan gibisi olmaz dedim kendi kendime. Althusser, Sartre, Balibar, Descartes, Voltaire, Merlau-Ponty..say sayabildigin kadar. Yeni eski bitmez liste. Ama gelin gorun ki, bu ne menem ne cileli bir dildir. Istisnanin kural oldugu bu esrarengiz dil savasilmasi gereken bir matrixtir, ben ise henuz mavi miydi kirmizi miydi haplardan dogru olanini icememis bir Neo.
Hocamiz Fransiz. Yasi da benden ufak. Artik benden ufak hocalarim var, aglamak istiyorum. Durmadan fransa'yi elestiriyor bu Charles kisisi. Sarkozy'i elestiriyor. Biz fransizlar karisikligi severiz diyor Fransiz politik sistemini elestiriyor. Elestirel bir insan...Gecenlerde bizi Nike'i protesto etmeye cagirdi. Ki bu durum buralarda epey radikal bisey. Kimse bu tip konulara girmez. Itina ile kacinir hatta. Gerek yoktur cunku. Herkes profesyoneldir, isine bakar. Ama bizim Charles elestirdi. Uzakdogu'da cocuk iscilerin calistirilmasi olayindan girerek Nike'a verdi veristirdi. Arada globallesmeye de gecirdi. Aha dedim iste benim adamim! Iste Fransiz Aydinlanmasi cocugu! Iste Jakoben ruhlu bir nefer! Ama gelin gorun ki...Iki gun once....Derste ayakkabilarina gozum takildi...Evet evet...Nike giyiyordu. Devrim baslamadan bitmisti.
Ben de arada giyiyorum. O yuzden kimseyi de Nike giymeyin diyerek protestocu bir kivama getirmeye kalkismiyorum. Ertesi gun o adam bende Nike gorurse "yahu ne is" diye sorar diye urkuyorum. Ayrica bu islerin de tek tek hedef secilmis dunya tekellerine karsitlikla bitmeyecegini (ve hatta, daha onemlisi, oyle baslamadigini) dusunuyorum. Bir insan hem Nike'i protesto edin deyip hem de Nike'i kendisi iki gun sonra giyerse o kisiye tum saygimi kaybediyorum. Simdi bizim Charles benim gozumde konusmayi seven kafadan atmaci bir sahsiyettir. Agziyla kus tutsa olmazdir. Dersin sonunda kendisine "ne is?" demedigime yanarim.
Hocamiz Fransiz. Yasi da benden ufak. Artik benden ufak hocalarim var, aglamak istiyorum. Durmadan fransa'yi elestiriyor bu Charles kisisi. Sarkozy'i elestiriyor. Biz fransizlar karisikligi severiz diyor Fransiz politik sistemini elestiriyor. Elestirel bir insan...Gecenlerde bizi Nike'i protesto etmeye cagirdi. Ki bu durum buralarda epey radikal bisey. Kimse bu tip konulara girmez. Itina ile kacinir hatta. Gerek yoktur cunku. Herkes profesyoneldir, isine bakar. Ama bizim Charles elestirdi. Uzakdogu'da cocuk iscilerin calistirilmasi olayindan girerek Nike'a verdi veristirdi. Arada globallesmeye de gecirdi. Aha dedim iste benim adamim! Iste Fransiz Aydinlanmasi cocugu! Iste Jakoben ruhlu bir nefer! Ama gelin gorun ki...Iki gun once....Derste ayakkabilarina gozum takildi...Evet evet...Nike giyiyordu. Devrim baslamadan bitmisti.
Ben de arada giyiyorum. O yuzden kimseyi de Nike giymeyin diyerek protestocu bir kivama getirmeye kalkismiyorum. Ertesi gun o adam bende Nike gorurse "yahu ne is" diye sorar diye urkuyorum. Ayrica bu islerin de tek tek hedef secilmis dunya tekellerine karsitlikla bitmeyecegini (ve hatta, daha onemlisi, oyle baslamadigini) dusunuyorum. Bir insan hem Nike'i protesto edin deyip hem de Nike'i kendisi iki gun sonra giyerse o kisiye tum saygimi kaybediyorum. Simdi bizim Charles benim gozumde konusmayi seven kafadan atmaci bir sahsiyettir. Agziyla kus tutsa olmazdir. Dersin sonunda kendisine "ne is?" demedigime yanarim.
| oh yeah 
Fransa'da değişim öğrencisiyim. Uluslararası bir okul olduğu için Fransız hocalarımın oranı gerçekten az, hatta Fransızca hocam da bir meksikalı.
Geçen hafta aldığım bir dersin hocası Fransızdı, toplulukta konuşma örnekleri ile her milletten insanı tahtaya çıkarıp onlara sanki devlet başkanıymışcasına halkına seslenen metinler veriyordu. İlk Bush geldi, "kim bush olmak ister?" dedi, Amerikalı öğrenciyi çağırdı. Çocuk tahtaya kalkmadı, Sarkozy dedi bir Fransız öğrenci çağırdı, o da tahtaya kalkmadı. Tayyip deseydi ben kalkar mıydım bilmiyorum, zaten söylemedi. Karşısına geçip "siz sarkozy olmak ister miydiniz?" demek istedim, diyemedim. Benim içimde kaldı sen git Charles'a sor lütfen, "ne iş?"
Posted by
si-men |
6:11 PM
ama charles eminim ki "hayırr hayıırrr bu nike'ın decent work modelii" diyecektir zira kendisi kafadan atmacı bir şahsiyettir.
Posted by
deryik |
10:12 PM
selam si-men..tamam sorarim sorunu da, simdiden yanitini biliyor gibiyim, muhtemelen "hayir olmam" diyecektir. fransa'nin mevcut halinden ve sarkozy'cilikten harbi bikmis durumda saniyorum, iyi ki amerikadayim filan deyip duruyor arada..ama istersen yine de bir sormayi deneyim tabi :)
deryik, charles gozumdeki degeri yerlerde su anda..oyle bir yanit verse ona oyle bir bakarim ki dedigine utanir.
Posted by
QM |
8:49 PM
o bakışı fotoğraflarla görmek isteriz qm bey. meraklı okuyucu kitlesi olarak feyz alır gerekince kullanırız :)
Posted by
deryik |
8:53 PM
o bakışı fotoğraflarla görmek isteriz qm bey. meraklı okuyucu kitlesi olarak feyz alır gerekince kullanırız :)
Posted by
deryik |
8:53 PM
eğer cevaptan eminsen sorma şimdi,
ama deryik için resmetmek adına soradabilirsin hai :)
Posted by
si-men |
9:53 PM
Aslında isyan yaşanmışlıklara terslenmektir..Bilgili olmayan insanlar,yaşadıklarını bilmeden isyan ederler..
Herhalde modaya uyuyorlar..
Geçerken uğradım..Sessiz kalamadım..
TüTü
Posted by
etki alanı |
9:03 AM
hmm yakinda oyle bir bakisimi bu bloga gonderecegimdir..bikac bakis calismasi yapayim ama oncelikle ayna karsisinda deryik :)
cevaptan eminim si-men, bakis yakinda gelir..
tutu, bence isyan etmekte sorun yok da...tutarsizlik beni sinir eden..
Posted by
QM |
4:34 AM
belki hediye gelmiştir, o da mecburen(!) giyiyordur...
yazın katıldığım kursa bi hoca vardı her bişeye, markaya carta curta, migrosa, alışveriş merkezlerine süper karşıydı ama üzerinde lacoste gömlek vardı,ders aradasında çocuklardan biri sordu, dediklerinizle şu üzerinize giydiğiniz gömlek çelişmiyor mu diye, o da "ben almadım ki, eski karımın hediyesi" dedi...bu da öyle bi anımdı işte...:P
Posted by
Mathy |
2:42 AM
bi de "aradasında" kısmı arasında olacak...:)
Posted by
Mathy |
2:43 AM
valla dogru diyosun mathy'can hic oyle dusunmemistim...yine de dedigi kadar ilkeli adam olsa giymemesi lazim o nike'i. Her hediyeyi giymiyoruz ya yani :)
ha bir de sanki imla kurallarina cok dikkat ediyon da, ikinci mesajla bir onceki mesajindaki hatayi duzeltmissin, alemsin ahahha:) (provokator qm)
Posted by
QM |
7:51 AM
bilerek imla kurallarına dikkat etmemek başka bişey, bilmeden yapılan kelime hatasını düzeltmek başka bişeyy...yaaa...:)
Posted by
Mathy |
5:56 PM
bak hala konusuyor :PP
Posted by
QM |
7:40 AM
ahahaha...deryikin sayfasından geldim buraya...ve çok güldüm...fransızcayla boğuşan her insana sadistçe gülerim ben...hihohaha...tam da sen fransızcayla boğuşuyorsun daha bir de fransızları gör diyecektim ki zaten onu da görmüşsün...evet yukarda bir yorumcunun dediği gibi charles sadece nike'ı karalama modasına uyan ortalama bir fransız. yalnız baya bir modanın gerisinde kalmış zira bu nike'ın çocuk işçiyi çalıştırma protestosunu ben fransa'da öğrenci olduğum yıllardan biliyorum: sene 95. yani ondan tutarlılık filan bekleme boşuna. nike'tan sonra da hatırladığım kadarıyla hindistan menşeili tekstil ürünlerini kanserojen boya içeriyor diye protesto etmişlerdi. ikisine de geri kalanına da inanmamıştım. kesin çıkar işidir demiştim. siyasi ambargo uygulayamıyorlar, bu şekilde satışları baltalıyorlar. ayrıca o çocuk işçiler nike'ta çalışmazsa çocuk fuhuşuna kadar gider iş...çünkü çocuklar aç ve sefil. ve daha neler neler...iş o kadar basit değil charles efendi...demek istedim o vasat modası kaçmış fransıza...
Posted by
ne yazdı ne yazamadı |
10:45 AM
@ne yazdi ne yazmadi,
valla anladim ki, bu fransizlar koftiden anti-emperyalist takiliyorlar...eskimis bozulmus gelenek olmus onlarda bu durum, yozlasmis biraz..anektod icin tesekkur..
Posted by
QM |
8:13 AM
fransızlardan iş olmaz hep böyleler işte.
Posted by
Anonymous |
7:04 PM
Halâ "ne iş?!" deme şansınız var mı o frenkgömleği beye?
Posted by
Anonymous |
5:24 PM
Post a Comment