Nazim Hikmet Memleket
Ne yaparız şimdi biz
şarkılarından yoksun?
onda bizi karşıladığın gülümseme olsun?
acıyla sevinç dolu,
gerçeğe çağıran bakışı nerde bulalım?
(Nazim ile Piraye)
kelimelerin buldu bizi.
O gün cezaevinde geldi yanıma
hiç görmediğim ama çok yakından bildiğim,
Jean Paul Sartre
Nazim Hikmet'e Saygi
Ben her şeyden önce onun insan olarak büyüklüğünü ve kabına sığmaz enerjisini hatırlatmak istiyorum. Onu ağır hastalığı sırasında tanımış, yaşamak ve savaşmak iradesi karşısında şaşıp kalmıştım. Ama beni asıl etkileyen onun hüzünlü ve alaycı uyanıklığı oldu. Eziyetlerden, ölümlerden kaçıp kurtulan bu adam - başkalarının yaptığı gibi - dinlenmiyordu. Biten hiçbir şey yoktu onun için. Dıştaki düşmanla savaşırken içteki dostların hatalarına karşı da kardeşçe bir savaşı sürdürüyordu. Herkesle birlikte barış uğruna, emperyalizme ve faşizme karşı savaştığı sırada bile, Moskova'da oynanan bir piyesinde, bürokrasinin tehlikelerine karşı arkadaşlarını uyarıyordu. Ne militan disiplininden geçti, ne de yazar eleştiriciliğinden. Bu çelişmeyi sonuna kadar yaşadı. Bu sürekli gerginlik, son yıllarda, mahpusluktan artakalan güçlerini de yedi bitirdi. Ama asıl bu yönüyle bugün bir örnek insan olarak kalıyor aramızda.
*****
Ulke topraklarinda gomulmesi vaktinde sakincali olan Nazim Hikmet, vatan askiyla yanip tutusarak uzak diyarlarda gozlerini dunyaya kapadi. Simdi sessizce uzerimizde hayalet gibi dolasiyor, gulen isil isil gozleriyle vaktinde yerine getiremedigimiz son vasiyetinin - "bir koy cinarinin dibinde gomulme"nin - ezikligini yasayan bizleri usul usul izliyor.
Post a Comment