Sen?
QM Akil sagligimi kaybetmek uzere miyim? Ben boyle biri degildim ki? Ne oluyor bana? Bugun tanimadigim bir kiza "do you know whom you do look like?" diye aniden sordum. Sasirdi haliyle. "No, whom?" dedi. Ben de "Natalie Portman" dedim. Guldu, kibarca "oh thanks" dedi. Ben de "sorry" dedim, uzaklastim. Arkamdan bakakalmistir herhalde. Neydi bu simdi demistir icinden, ama kesin cok da mutlu olmustur, aynada saatlerce kendine bakmistir sonradan. Su dunyada bir kisiyi sevindirmis oldum, bu da bir hizmet sayilir.
Yani Natalie "bugun hic tanimadigim bir kadina sirf sana benziyor diye usulca sokulup merhaba dedim." (ki evet sana gercekten benziyordu.) Evet bunu yaptim. Hepsi bundan ibaret ama, seni aldatmis sayilmam herhalde. Sadece eski bir Leman Sam sarkisinin hakkini verdim. "Leman Sam kim mi?", tanimazsin Natalie. Hem Natalie, Sam "Sem" diye okunmaz, ama bosver, sana hersey mubah. Sonucta, "anladim ki hic kimse, hic kimse sen degil" Natalie...
Eski sevgililerimi arayasim var. Kendimi zor tutuyorum. Arasam, eger simdiki sevgilileri ya da esleri yanlarinda degilse, kesin uzun uzun konusurlar benimle, severler beni hala. Unutmadiklarini kendimden biliyorum. "Sadece yanlis zamanda tanistik seninle, hersey baska turlu olabilirdi belki de" desem hepsine. Akillarini celesim var. Yapabilirim bunu, yapmayacagim ama. Isin ozu pek iyi pek efendi pek muhterem bir insanim. Kim kaldi bizlerden azizim? Bu aziz o aziz degil, Natalie.
Sevgili Alice (blogger olan), omru hayatinda tam olarak neyi en az 3 defa duydun pek anlamadim. ama bu ne ofke bu ne celal...
Filmin tek gercekdisiligi Alice'in (Natalie olan) o sozleridir ayrica. Kimse "I do not love you anymore, goodbye" diye ayrilmaz. Bu sozler hele o sular seller gibi asik Alice'e hic uymaz.
Posted by QM | 6:24 PM
Bir an cidden kendini kaybettin sanmistim, valla. Neyse iyiymissin. :)
Closer'i ezbere biliyorum, yonetmen Mike Nichols bugun bana "tekrar cekiyoruz, gel oyna" desin her karakteri (Alice ve Anna dahil) sektirmeden oynarim. O yuzden dedigin sahneyi cok iyi hatirliyorum, ve hatta ben de cok seviyorum o sahneyi. (Bir de Alice'in Dan'a iki katli kirmizi Londra otobusunde "I want to imagine you in Sybiria" deyisi vardir ki, orada kendimi kaybederim. Aslinda sevdigim sahneleri siralasam sonu gelmez ya, neyse.) Alice'e o sahnede inanmamistim, sonra dedigini Dan'a karsi uyguladi, inanmak farz oldu. (Elbette sana da inaniyorum, tebrikler, cidden.) Ama, yine de durumda bir gercekdisi unsur var bence. Sanirim sorun su: Tipik olarak, bir kimseyi artik gercekten sevmedigimizden tam olarak emin olabilecek kadar ozfarkindaliga sahip yaratiklar degiliz. Hayatta bazi seyler "evet-hayir"dan ote cevaplar iceriyor. "Onu seviyor musun?" sorusuna "evet, ama..." ya da "hayir, ama..."li yanitlar verisimiz bundan. "Ama"lar bizi "seni artik sevimiyorum, bye" diyecek cesaretten alikoyuyor. Alice'in (Natalie'nin ve senin) kesin karar verme gucu, cok cok cok azimiza verilmis bir yetenek. Durumun gercekdisiligi burada bence. (Daha soyleyeceklerim var, ama sIkmayayim seni, ana fikir bellidir sanirim.)
Posted by QM | 2:46 AM
ne demek efenim :)
Posted by QM | 6:51 AM
Selam, iade- i siyaret yaptim ki cok guzel olmus, zevkle okuyorum, eklicem,
eski sevgililerle ilgili...
sakin arama!neden ariyorum ne gerek var?
ne demis unlu filozofumuz:
"bir kere yikandigin nehirde bir daha yikanamazsin"
yani
su akar, insanlar degisir.
Aram sen bosver, Natalie yengemiz guzeldir, masumdur , Leman Sam'in o sarkisini da cok severim
agzina ellerine saglik
Posted by Unknown | 8:01 AM
Hosgeldin Selin :) Tesekkurler guzel sozlerin icin... Eski sevgililer konusunda da tamamen haklisin da, bilmek var yapmak var.
Posted by QM | 6:50 PM
Evet , bu aynen kucukken annemizin:"Cocum sobaya yaklasma " demesi ve bzim sonraki hamlemizim sobaya yapismamiz gibi bisey...
dolambacli oldu ama sonuc ayni
Posted by Unknown | 10:13 AM
:) kopmuş vaziyetteyim
aradın mı acaba eski sevgililerini, çeldin mi akıllarını merak ettim:)
Posted by hiç kimse hakkında her bi şey | 5:38 PM
Post a Comment